22 Mayıs 2012 Salı

Bebeler buyuyooor!


Bu yukaridaki en son cektigim!
Asagidaki de iki/uc gun once cektigim :-)

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Gulentesi 3





Biraz gec oldu afedersiniz :-)


18 Mayıs 2012 Cuma

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Bebeler!

Bugun Ozlemaki e-mail atti, noldu bebeler ciktimi diye. Ben de cok bilirmisim gibi, yok daha var sanirim (ben yaptim ya yumurtalari!) hem kuslar cikinca cark cark oterler, haberimiz olur felan diye ahkam kestim!!! Ogleden sonra alisveris donusu bir baktim anne yok! Alaaaaaah hazir yokken bi goz atiim dememe kalmadi.....yumurtalar dogurmuuuussss!
Gece yarisi, Bolat bizi uyarmadan evvel hayvanin resmini cekmeye calisirken flash'i acik unutmusum, renkler sari cikmis, aslinda grimsi sari! Ilk ciktiklari zaman cark cark bagirmiyor, pinpon topu gibi tuylu yumak olmus oooole uyuyorlar! Bebelerdeki bu sakinlige ragmen anasi cirit atiyor ortalikta, surekli gel git, gel git agzi mama dolu tasiniyor yuvaya!
Bolat abi kizdi, ugrasmayin dedi o yuzden cok gitmiyorus yanina! (iyiki gitmiyosun basak dedinizmi?)







13 Mayıs 2012 Pazar

Gulentesi 2

  The Mommy Test
I was out walking with my 4-year-old daughter. She picked up something off the ground and started to put it in her mouth. I took the item away from her and I asked her not to do that."Why?" my daughter asked."Because it's been on the ground, you don't know where it's been, it's dirty and probably has germs" I replied.At this point, my daughter looked at me with total admiration and asked, "Mommy, how do you know all this stuff?""Uh," I was thinking quickly. "All moms know this stuff. It's on the Mommy Test. You have to know it, or they don't let you be a Mommy."We walked along in silence for 2 or 3 minutes, but she was evidently pondering this new information."OH... I get it!" she beamed, "So if you don't pass the test you have to be the daddy." "Exactly" I replied with a big smile on my face.

11 Mayıs 2012 Cuma

Surpriz Yumurtalar ve Anasi!


Burasi bizim evin girisi arkadaslar, tam ortadaki caliyi goruyormusunuz? Bugun is donusu sirf su asagidaki rezil gurultu cikardi diye dikkatimi cekti, bir baktim o calinin girise dogru olan kismina yuva yapmis! Ben de ufak bir kus felan saniyordum orada yasayan arkadasi, ufak bir guvercin boyunda!

Rahati kacinca, tepeden bana bayagi bir sovdu! Eve girdim yine de susmadi bende makinami alip ciktim! Niyemi? Bir asagidaki resme bakiniz lutfen :-))))

 

Zuzaylu yumurtalariiiiiiii! Ne kadar ilginc degilmi? Kusun rengi kizil, kahverengi, kuzguni filan yumurtalar mavi! Nasil sasirdim anlatamam, hemde gobek hizamda evin girisine yuva yapmis deli! Kizdi ama resim cekiyorum diye! Pek bagirdi! Bir yandan da cok sukur ettim bunlari gordugum icin cunku, hava duzelir duzelmez otlari agaclari budamayi dusunuyordum, simdi bu caliya dokanmicaz mecburen, ben artik hergun bakarim ciktilarmi diye!!!! Cikinca da resimleri koyarim haliyle!!!!



Blog hayrina kusumuz ile ilgili bilgi burada, Turkcesi de burada :-) Amerikan Nar bulbulu  (American Robin) deniyormus, onu da ogrendik :-)

10 Mayıs 2012 Perşembe

Odul de Odul!


Bu aralar arkadaslarim sagolsun hatirlayip odul filan veriyorlar, benim blog komsu kapisi oldugu icin rahatsiz etmiyor beni bu durum fakat ne yalan soyliyeyim, oyle cooook cooook ziyaretcim olsaydi, her biri odul vermeye kalksaydi huzursuz olurdum gibime geliyor, dikkat cekmeyi sevmeyen bir adam oldugum icin ciddiye aliyorum boyle seyleri.

Huysuzum ben iste, herkes gider Mersine ben giderim tersine, yalan yok!

Boyle odullerden birini Ozlemaki verince, boynumuz kildan ince dedik, ustune sevindirik olduk, daha evvel de Cicoooo vermisti, onu da bufeye koyduk! Biride mimmisti beni, kimdi? neyse o da guzeldi, o hatta daha guzeldi cunku ozellikle benim gibi profilinde bi bok yazmayan adamlar hakkinda bilgi sahibi oluyo diger insanlar! Odul filan derken aklima orta okul lise donemlerinde katildigim oyku, siir vs yarismalarini ve o zamanlar kutladigim dogum gunu partilerinde aldigim hediyeleri hatirladim.

Kitap! baska bir alternatif yoktu. Okuldan illa kitap verirler, beeeeelki bir de kalem! Dogumgunleri ise garanti kitap, kiiiiiirk yilda bir gunluk! Zaten kitap vermeyene bozuk atardim, hala da oyleyim, hos arkadaslarim sinir ediyor beni yeteri kadar kitabin var diyerek ama kitabin fazlasi mi olur yaaaa! Punduna getirip kitap aldirdigim zaman veya hediye karti alip hepsini kitaplara harcadigim zaman zorla imza attiriyorum hehehehe benden kurtulus yok anacim.

Neyse , Ozlemaki bana verstile blog odulunu layik gormus, ben de onu Girit'in kaptan-i deryasi ilan ettim, odestik sanirim. Bir kavanoz recel sozu vardi, onu da yine kitap kadar severek kabul edecegim :-)

Cicoooo'cugumdan da Istanbul'a geldigimde kazandibi istiyorum zira en son geldigimde yiyemedim aklimda kaldi :-)

Boyle yani, bedavaya odul yok! Kitap almiyosunuz tatli verin, olmadi simit, olmadi opuselim.... HAHAHAHAHAHA

HEPINIZI COK OPTUM

7 Mayıs 2012 Pazartesi

6 Mayıs 2012 Pazar

GULENTESI!



Bundan boyle Pazartesileri 'Gulentesi'ye cevirmis bulunuyorum! Bugune kadar topladiklarim, kardesim Banu'nun ve samimi arkadaslarimin itina ile yolladigi komik ve esprili herseyi paylasmak istiyorum sizinle.  Bu tur e-mailler internette cok dolaniyor biliyorum ama bana genelde ayda yilda bir gelir cunku arkadaslarim bilir ben oyle herseyi begenmem! Sizin de hosunuza giden seyler olursa, blogunuza koymaya usendiginiz veya yeri/zamani degil dediginiz seyler olursa bana yollayin, ben burdan sizin adiniza eklerim :-)

Gulunuz :-)


5 Mayıs 2012 Cumartesi

Bugdayli mucver ve Firik salatasi!







Ben aslinda kalabalik bir aileden de gelmiyorum ama su 20 kisilik yemek pisirme huyum nereden geldi vallahi bilmiyorum! Oksuz doyuran, kitliktan cikmis, kazanla pisiren tabirlerine riayet etmek iki kisilik ev ahalimiz ve gurbet elde ekmegimizi paylasacak mizikci amerikalilarla cevrili oldugumuz icin pek mantikli olmuyor!

Calisma programim yuzunden, haftada iki gun full yemek pisirip gerisinde ufak takviyelerle idare ediyoruz. E bir kerede bes cesit yemek yapinca, bunlari 3 gun yiyecegiz diye kazanla pisirince bazen arada fire veriyor bizim dolap!

Ormanlik arazide bilimum kus/dort ayakli/bortu bocek nasiplense de e yazik ben vahsi doganin ozel ahcisimiyim ulen diye hayiflaniyor insan! Hani kurda kusa ekmek artiklari, boceklenmis tahillar, vs verilirde, saat saat ugrastigim yemekleri atarken rahatsiz oluyorum! Sirf kendi emegim icin degil, vahsi hayati yan urunlerle bozmak o kadar da akil kari degil o yuzden!

Neyse efenim, gecen hafta bir heves cok sevdigim soguk bugday corbasindan yaparim diye bir kase hasladigim bugday, havalarin soguk gitmesi yuzunde dolapta unutulunca evin obur uyesini de dusunerek kafamdan uydurma bu iki tarifi yaptim. Cok sukur yenilebilir birsey cikti ortaya, 'sakiz gibi oluyo, sevmiyom ben bugdaaaaay' diyen biricik ev arkadasimi da kandirabilmis olmaktan dolayi gurur duyuyorum :-)
Bugdayli mucver, obur klasik mucver ile ayni tarif, fazladan bir bardak pismis bugday ekledim icine, firinda pisirdim, uzerine susam serptim. Bence ayni tarif baska tahillarla da denenebilir.
Firik salatasi da ( Ozlem beni oldurecek )  kuskonmaz sote yapmaya calisirken lafa dalip 'kuskonmaz' musmula yapinca uzun zamandir denemek istedigim firik salatasina gun dogdu. Haslanmis firik bugdayini kuskonmaz musmulasinin icine katip sarimsakli yogurt ile salataya dondurerek muradima erdim! Firik bugdayini pilav seklinde pisirince cok agir gelmisti bana fakat tutsulu tadi yuzunden patlican kozlemesi gibi yogurtlu salatasi guzel olur diye dusunmustum, dogru dusunmusum!
Aman eksik kalmadim yanina da misir ekmegi yaptim cabucak, ne ise bu aralar benim bu misir, bulgur, bugday takintim!!! iki kilo eksigim var onu tamamliyorum sanirim :-p

E tabii iki tarife de ekstradan baska yesillikler, baharatlar ekledim ama bunlar tamamen istege/dolaptaki mevcut malzemelere/munis-huysuz ev ahalisine gore degistirilebilir. Denerseniz afiyet olsun, begeneceksiniz.

3 Mayıs 2012 Perşembe

Sigara veya Tutun!


Hazir konusu acilmisken aradan cikartalim. az resimli uzun bir yazi oldu, bi cigaralik :-)

Universiteye baslayana kadar cok azili bir sigara dusmani idim. Annem evlendikten sonra baslamis icmeye, yalnizca parliament icer, onu da gunde bir tane bazen hic icer! 35 senedir bu boyle. Babam 'chain smoker' tabir ettigimiz baca gibi icenlerdendir. Universitede 'artik okullu olduk, adam olduk' gibi bir takintim olmadi, her aksam yemekten sonra yaptigimiz uzun yaz aksami yuruyusleri sonunda Petek pastahanesinin ust katinda kahvemin yaninda bir tane icerek basladim! Niyeyse annemden gizli! Tabii genetik olarak babamin da kanini tasidigim icin anam gibi gunde bir tane ile durmadi bu aliskanlik. tek tuk tek tuk derken haftada bir paket bitmeye basladi!

Birgun hic unutmam, tam cigaralik bir ortam benim sigaram bitmis. Hemen anamin paketine uzandim, eyvah bir tane kalmis! Nasil olsa o gormeden koyarim yerine derken unutmusum! Aksam ders calisirken odamda, bir baktim annem geldi! Soyle bir konusma gecti aramizda:

-Basak bir tane sigaram vardi sen mi aldin?
-Evet.
-Niye?
-Tutun ve bali karistirip cilt maskesi yaptim, cok iyi geliyormus!
-E sana ucuz sigaralardan alalim benimkileri ziyan etme.
-Olur.
-Sigaralarda katki maddeleri var sade tutun alsak, nereden buluruzki?
-Bilmem bi bakariz carsiya....

Bu sekilde ben annemin dikkatli hatirlatmalari ile her aksam tutun ve bali karistirip suratima surmeye basladim! Bir hafta sonra annem 'kizim bu tutun senin suratini sararttti sanki surme istersen, zaten senin cilt problemin yok bosver' dedi ben de hemen peki dedim! Seneler sonra bunu anlattigimda cok gulduk! Haliyle!

Neyse sonra ben gizli sakli bi halt yiyemedigim ve yalan soylemek konusunda pek basarili olmadigim icin bir sure sonra soyledim anneme, o kadar azili bir sigara dusmani idimki bir bes dakika 'vallahi anne sigara iciyorum ben, ya yeminle benim paketim o' diye inandirmak zorunda kaldim annemi :-)

Icmesemde aile icinde, haminnemizden kalma (eski bir laf) 'bokunu yiyen kepcesini yaninda tasir' lafi uyarinca kimseden otlanmadim. Tek sigara ictigim gunden beri paketimi alir gerekirse yedegini tutarim. Ben sigaranin tadini sevdigim icin kisitli durumlarda benim sigaramdan icilmesini hazetmem, acik acik soylerim cunku biterse baska sigara icemem. Alana kadar beklerim, olurum sigarasizliktan yine de icemem, ola ki baska sigarayi begendim, fark etmez ben yine benim sigarami isterim. 'Sahsima ozel kultablasi lutfen' mudavimi oldugumuz Eddie's barda parolamdi, zippoyla bir sure ask yasamis olsam da kibrit gib yar olmaz derim :-)

Ilk sigara dogal olarak annemin sigarasi parliament idi, sonra camel soft pack oldu, o donem gunde iki paket nefes darligi yapinca!!! daha zararli oldugu soylenen marlboro menthol'e gecis yaptim. Taaaa ki amerikaya gelene kadar. Yaklasik 5-6 sene evvel vapura yetismek icin kosarken morarinca (!!!) mentollu sigaraya elveda dedim! Tabii dedigim gibi sigaranin tadi benim icin cok onemli oldugu icin bir ay kadar almadigim denemedigim sigara kalmadi, e basak biraksaydin ya iste olumune mi susadin diyorsunuz degilmi? Tiryakilik boyle birsey iste! Capri diye bir marka da karar kildim ama tadi midemi bulandirdigi icin once pipo icmeye sardim sonra tutun sarmaya basladim. Adabina uygun pipo icmek icin en az bes tane piponuzun olmasi, oturuyor veya duruyor olmaniz, en az 15 dakika relax olmaniz gerekiyor, benim hayatimda boyle kisitlamalar olmadigi icin sarma da karar kildim! Onun icin de tutun karistirmak lazim, usendim biraktim.

Yelizin Serkan, Davidoff White iciyordu bir geldiginde, cok hafif oldugu icin ve tadi guzel oldugu icin simdilik onu iciyorum ama sarma sigaraya geri donmek lazim cunku burada davidoff satilmiyor!!!! En son Ocak'ta memleketten gelirken iki karton almistim yeni bitti, devamini saglayamadigim seylere bagli kalmak manasiz! Isin kotusu su 'slim' dedikleri sigaralara da alistim iyimi, oburleri kalin geliyor hahahahaha!

Sigara benim icin bir keyif araci. Evet arada, annemin tabiri ile 'bok icer gibi' pespese ictigim donemler oldu fakat zevkten cok rahatsizlik yarattigi bir gercek o yuzden uzatmadim. Iki kere sigarayi biraktim, istedigim kitaplari almak icin param yoktu, sonra palazlaninca basladim yine :-) Sogukta icemem, sicakta icemem, ruzgarli havada icemem cunku tadini alamam, kapali mekanda havalandirma yoksa icemem, yururken icemem, iki arada bir nefes alayim diye yakmam, yanimda icmeyen varsa cok rahatsiz olurum, cocuk varsa icemem, ac karnina icemem, illa kahve veya bir icecek olmasi lazim... tam kilim yani, bazen benim bu huyumu bilenler e birak ne bu yaaa diyorlar ama seviyorum dedim ya! Dumanini seviyorum, isigini seviyorum, tadini seviyorum...uzerime sinen kokusundan nefret ediyorum o ayri! Evi kokutuyor, her hafta yastik, koltuk ortusu yikamaktan anam agladi diye, ayda bir duvar silmekten oldum bittim diye evde icmiyoruz artik mesela! Yani cam acik onunde bir tane hadi belki iki tane baska yok! Yatak odasinda hasaaaaaaa imkani yok kokan odada uyuyamam! Tam sefa pezevengiyim iste, oturucam, yanimda kahvem, elimde sigara, kitap da istemem, ya soyle koyu bir muhabbet olucak ya da manzara!!! Ha bir de araba da icmeyi cok severim, biner binmez yakasim gelir... Is yerinde icmiyorum, useniyorum acikcasi, ancak biri olucak da iki laf ederken yakicam kapi onunde .....hmmm bak sap gibi tek basina da icemem...... amaaaan zor iste!

Amerika da sigara icenlere 10. sinif vatandas muamelesi yapilir. Bar ve restaurantlarinda sigara icilen eyaletler var ama genel tavir degismez. Ha ot iciyorum de sirtini sivazlarlar o ayri. Gece disari cikarsin, sigara icmek icin, kapi onunde dikilirken gelirler yanina bir sohbet bir sirinlik, iki dakika sonra bende bir tane sigara alabilirmiyim der, bir dolar vermeye kalkar! Sinir olurum, onlar sigara icmiyorum diye gecinir gece disari cikinca iki kadehten sonra icesi gelir!!! Butun amerikada bir tane sokak afisi, tv reklami, poster, radyo anonsu, okul bulteni goremezsin 'uyusturucu' konusunda heryede sigaraya karsi sayfa sayfa yazi cikar onune! Yanindan gecerken asagilar, laf atarlar, kafasina vurasin gelir. 

Ben icmeyene anlayisla yaklasiyorum, sevmeyene lafim yok, aman icin vitamin deposu demiyorum ama kafasi dumanliyi cigeri dumanliya tercih ettikleri zaman deliriyorum. Gercekci olmak lazim, sigara icen kesim (gorunen kesim) gercekten cok dusuk seviyede insanlar, evlerine gittiginiz zaman (delivery yaptigim zamanlardan biliyorum) daha bahce kapisindan islak kultablasi kokar evleri! Kapi baca acmaz cunku amerikali, kisin sicakta yazin klimada oturur, ev havalandirmak nedir bilmez! Akliniza getirebildiginiz bir kahve dusunun ondan beter kokar evleri, tepeleme sigara dolu, uzerine su dokulmus kultablasi gibi kokar yaninizdan gecerken, haliyle asagilarsiniz bu pisligi. Ben sahsen memnunum kapali alanlardaki sigara yasaklarindan. Istedigi kadar havaldirma olsun, boguyor insani boyle mekanlar, ama acik havada bir bolum ayrilabilir tiryakilere...Bu evi tutarken ev sahibi yakistirmadi bize tabii sigara icmeyi, kokmuyoruz ya! Kontrati imzaladiktan sonra lafi gecti, aglayacakti kadin! Sakin olmaya calisarak bizim 'looser' amerikalilar gibi sigara icmedigimizi anlatmaya calistim ama ne kadar inandi bilmiyorum!!!

Amerika'da her 7 kisiden biri kanser. Radon gazi dedigimiz, uranyum yataklarindan sizan dogal gazin evlere sizarak sebep oldugu akciger kanseri yilda 21bin kisiyi akciger kanserinden olduruyor. Yedigimiz yiyecekler, soludugumuz hava, ictigimiz su, kullandigimiz urunler, aldigimiz ilaclar hersey ama hersey binbir turlu zararli madde ile doluyken tutupta 'sigara icme, oleceksin' denildigi zaman benim tepem atiyor, halki olarak sinirleniyorum! Baska insanlari zehirlemeye kimsenin hakki yok ama kisisel tercihlere karisilmasi da cok sacma, bu ise cozum bulmak hic zor degil ama sigara meselesinden evvel cooooook daha onemli sorunlara cozum bulmak yerine korukle gidildigini dusunurseniz soylenecek pek birsey kalmiyor. Insan hayatiyla oynayanlarin dikkatleri cekmek istedikleri yonu bizler tayin etmiyoruz!

Asagida bazi linkler veriyorum, vaktiniz oldugu zaman lutfen girip okuyun, ne demek istedigimi daha iyi anlayacaksiniz :-) Ben bu arada bi kahve yapayim, ustune bir tane yakayim, yaziyi bastan okuyup kontrolunu yapayim :-)

1) Bu dergi amerkanin bilim teknik dergisi gibi ama daha basit.
2) ISTE BENIM SEVGILIM!
3) YINE O!
4)Yine Enis Batur'un Kediler Krallara Bakabilir kitabinda muhtesem bir yazisi vardir, kitabi Yeliz'e hediye ettigim icin buraya alinti yapamiyorum ama denk gelirse onu da okuyun....

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Kuzuuuu!


Seneler evvel (5-6 sene iste) minik kus Nuku'nun Joseph Fiennes kilikli ilk jenerasyon italyan bir sevgilisi vardi. Severdik enisteyi, modu yerinde olursa cok eglenirdik :-) Bir gun sohbet ederken Santarpio's diye bir pizzacidan bahsetti bize. Salas bir pizzaci oldugunu, kucuklugunden beri oraya gittiklerini, kimseye mudaanalari olmadigi icin cok kotu bir servisi oldugunu fakat Boston'da yenilebilecek en iyi kuzu sis'in orada yapildigini soyledi bize.
Butun italyanlar biliyor burayi. Eskiden mafyanin bulusma yeri gibiymis, zaten birseye laf etsen begenmiyorsan git derlermis, birgun bizim eniste kucukken, yan masalarda bir gurup adamin bir aksiyon konusunda konustuklarina sahit olmus falan filan! Biz deliler hemen atladik tabii aman gidelim n'olur gotur bizi diye! Isin ucunda kuzu var kacarmi?
Gercekten baska yerleri bilmem ama butun massachusette'de yenilebilecek en guzel kuzu etini pisiriyorlar. Ben eminim kuzular ithal veya ozel aldiklari bir ciftlik var! Mangalda pisiyor! Tabaga uc parca (buyuk) kuzu, aci biber tursusu ve iki/uc dilim koy ekmegi koyup servis ediyorlar!!!! Menu de pizza cesitleri (lukus degil, temel pizza malzemeleri var!), kuzu ve domuz sucugu var! O kadar!
Boston'daki dukkanin resmini koydum buraya, bize neredeyse 1 saat uzakta, iki/uc ayda bir giderdik. Yakin zamanda bize 20 dk uzaktaki bir yere de actilar, nasil sevindik anlatamam. Biz Vikos'la gidince direk ikiser porsiyon kuzu ve sarap aliyoruz. Eger acsak, bir pizza birer porsiyon kuzu :-) sonra yine keske uc porsiyon alsaydik diye hayiflaniyoruz :-)
En son gittigimizde kapanisa kadar oturmusuz fark etmeden, gecenin sonunda bize iki somun ekmek getirdiler atilmasin alirmisiniz diye :-) Atladim hemen tabii cunku cok guzel odun atesinde pismis koy ekmegi her zaman bulunmuyor :-) Vikos'da kadinin arkasindan atilmasin diye kuzu yokmu onu da alsaydik dedi ama duymadilar sanirim hehehehehe ekmekleri dilimledim koydum buzluga simdilik.
Simdi sira geldi kiraz cicegi Cicooooo'ya! Odul vermis canim arkadasim, odulun gereklerini yerine getirelim. Benim site sanal alemde raki sofrasi/komsu kapisi tadinda oldugu icin (Ole bu lafi cok sevdim ben yaa) maalesef kimseye yollayamiyorum ama gerisini halledelim:

3-) Kendinizle ilgili 7 gercek paylasin:
      -Resim cekilmekten nefret ederim! butun hayatim boyunca cekilmis toplasan 50-60 resim vardir!
Bu blog sayesinde resim cekmeyi sevdigimi fark ettim, yetenekliyim de aslinda haa :-)
      -Ingilizce kufur etmem ama Turkce saydirdigim cok olur! Domino's Turkcesi deriz biz burada! negatif enerji yaratiyor, sigaradan once birakmak istiyorum :-)
      -Kitap almak icin ac kalabilirim cunku kilerim doludur nasil olsa hehehehe iki kere sigarayi biraktim          istedigim kitaplari almak icin.
      -Evet sigara iciyorum, bu konuda herhangi bir sucluluk duymuyorum! Bu konuda bir yazi yazicam...
      -Kiyafet alisverisinden nefret ederim, sisko degilkende ayni dertten muzdariptim!
      -Sinirlendigim zaman yakarim!!!! Ama soylerim yaklasmayin diye, uyaririm onceden yani!
      -Dua etmeden uyursam kabus gorurum hep, o yuzden hic unutmam :-)
4-)Bu odulu verene tesekkur edin : 
     Sevgili Cicooooocugum, blog arkadaslarimdan bir oldugun icin cok mutluyum inan. Hepinizin yeri ayri benim icin, hatirladigin, yorumlarin ve guzel sozlerin icin cok tesekkur ederim, gurbet elde vitamin gibisiniz hepiniz :-)))


Bugun bir de Pazartesi gunleri komik birseyler post etmek gibi bir huy edinme karari verdim! Bir parola lazim baslik icin, oneri bekliyorum....

Not: Yukaridaki kiraz agaci bizim dukkanin bahcesinde, bu dibindeki cicek her sene acar, cok severim onu, en dibinde tek basina, dik kafali, suruye uymayan hehehehe cicooooya benzermi bilmem ama bu cicek kadar sirin oldugu kesin:-)


1 Mayıs 2012 Salı

2 Mayis Dolma Gunu!


Yok boyle birsey, uydurdum! Dolmanin normalini yaptim, kitabini yazdim simdi uzerinde oynuyorum!!! O da degil! Kofte patates ile baslayan basit bir dogum gunu (ozel siparis + pastayi hazir alma cezasi) yemegine anadolu katkili bir ekleme yaptim o kadar!

Sabri Koz'un 'Yemek Kitabi' uzerimde bayagi bir etki yaratti. Cok guzel toparlanmis bir kitap, devamini merakla bekliyorum. Kitapta gecen yemeklerin buyuk cogunlugu bugday/bulgur uzerine oldugu icin okudukca bulgur sayiklar oldum :-)

Vikos'un annesinin getirdigi yapraklar buzlukta kirilmaya baslayinca hadi bir el atayim dedim. Normal dolmayi o gelince yiyoruz, gecen bir heves uydurmaya calistigim misir unlu kara lahana dolmasi da nefsimi gidermeyince bulgurlu yaprak dolmasinda karar kildim! Tabii her zamanki gibi tarif olmadan cok bilirmisim gibi basladim soganlari sotelemeye! Ne alaka? kel alaka!

Bu arada Banu skype'ta karsilikli kahve iciyoruz!!!! Dedim kizim ben basladim ama gir bak bakiim google'da varmi bulgurlu yaprak sarmasi! Abla bunlarin hepsi pilavlik bulgur kullanmis dedi! Tataaaaaam! evde koftelik bulgur var n'olcek? Pisirmeden koyariz dedik! Bulgura ne koyulur fikir ver diyorum uzaktan, Banu sayiyor, onu koy bunu koy diye, o arada annem geldi, bilirkisi raporu aldik, caizdir dedi! Sardik sarmaladik koyduk pissin! Bir yandan da 'ben bu dolmanin dibini tutturursam cok uzulucem' diyorum o arada salata yapiyorum....bir baktim benim dolma citirdamaya basladi, iki bardak su yeter lapa olmasin derken haydaaaa orta ates cok geldi bir bardak su daha koydum, okudum ufledim altini kistim koydum kenara!

Tabii sicak sicak birsey anlamiyor insan! Ama bir sogudukiiiiiii! tursuyla mi yesem, yanina ayran mi yapsak, uzerine yogurt mu koysak dur yaaaa ezme yapalim nar eksili bandira bandira yeriz derken tencerede bir sira kaldi!

Simdi genelde burada tarif vermem cunku yaptigim yemekler hep alintidir veya ukalalik etmek istemem, cok begenen olursa adrese e-mail ile teslim ederim :-) fekat bu siteyi acma sebebim unutmak istemedigim, hatirlamak istedigim seyleri yazmak oldugu icin bu tarif bir daha aklima gelmez diyerekten yaziyorum:

2 bardak ince bulgur, bir buyuk sogan, bir avuc cam fistigi (belki uzum de olabilir), bir kasik biber salcasi, bir orta boy rende veya dogranmis domates, bir kahve fincani zeytinyagi, tuz karabiber, nane, kirmizi biber, kasik ucuyla kimyon, bir avuc maydanoz, bir/iki dis sarimsak, bir limonun suyu.
Sogani minik dograyip zeytinyaginda soteliyoruz, pembelesmeden hemen evvel salca ve domatesleri ekleyip sos gibi olana kadar pisiriyoruz. Atesten alip limon haric butun diger malzemeleri ekliyoruz yapraklara sariyoruz. Tencereye dizili dolmalarin uzerine iki bardak su dokup once orta, ilk suyunu cekince de yavas ateste pisiriyoruz! baktiniz benim su miktari yalanmis, biraz daha ekliyoruz hahahaha! Pistikten sonra uzerine limon suyunu gezdirip sogusun diye evin icinde dort donuyoruz!

Simdi, ben icine nar eksisi koydum ama eksi ozelligini kaybetti o yuzden pistikten sonra limon siktim. Zeytinyagi tamamen tercih meselesi ve miktari damak zevkinize bagli zira dolmanin yaglisi makbul diyerekten ben pisirmeden evvel uzerine de gezdirdim :-p Evde yaprak vardi ama bu ic bence herseye gider, bir dahakine su karalahana dolmasini tekrar denemek istiyorum mesela! Koftelik bulgur benim bu dengesiz su koymalarima ragmen tane tane oldu hic de hamurlasmadi :-) Internetteki bulgurlu yaprak sarmasi tariflerinde genelde pilavlik bulgur kullanilmis ve ayni normal dolma ici gibi onceden yarim olcu pisirilmis, bilginiz olsun!

1 Mayisin ardindan boyle bir ukalalik yaptigim icin tum ziyaretcilerimden ozur diler, bunu telafi etmek adina yazimi Nazim Hikmet'in bir siiri ile kapatirken tum guzellikler sizlerin olsun efenim tekrar gorusmek uzereeee!

Emege saygisi olan herkese kucak dolusu sevgiler.

Yürümek

Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
                              yürümek!..

Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
                               yürümek!..

Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
                            bilerek
                            yürümek...

Yürümek;
yürekten
gülerekten
          yürümek...

Nazim Hikmet Ran
 
Not: resimde gorulen buhurdanlik yeni oyuncagim! Wikipedia'daki su yaziyi okuyunca agziniz acik kalir! Viken'de dumaninin antibakteriyel oldugunu soyledi, ben simdi elime ne gecerse tutsu diye yakarim hahahaha! Birinci resimde, arkadaki minyatur raki da yarin aksam fondip!