10 Mayıs 2013 Cuma

ANNELERIN ONEMI! Bilimsel bir yazi alintisi :-)

Anniskommmmm!

Darwin ve Freud beraber bara giderler.
Iki alkolik fare (anne ve oglu) icmektedirler. 
Anne fare basini kaldirir ve seslenir " hey dahiler, benim oglum nasil bu duruma dustu?'
Darwin 'kotu kalitim' der.
Freud 'kotu annelik' der.

Fikra Biyoloji ile Psikoloji'nin konuya ne kadar farkli yaklastiginin bir ornegi fakat bu iki ayri dal arasindaki yaklasim farkini cok net koyan bu fikra gunun birinde gercek olur :-)

1992 senesinde Freud ve Darwin'in izinden giden iki genc bilim adami gercekten Madrid'de bir bara giderler
bir kac biranin ardindan yepyeni bir sentezle cikarlar bardan: gercek hayatta yasadigimiz tecrubelerimiz genlerimizi ne kadar etkiliyor, hatta sirf bizim degil, annemizin, buyuk annemizin ve otesinin tecrubelerinden kalitimsal olarak etkileniyormuyuz diye dusunmeye baslarlar!Bu bilim adamlarinin isimleri Michael Meaney (norobiyolojist) ve Moshe Szyf (biyolog ve genetic bilimci)

1970 senesinden beri bilinen 'methyl grup'lari uzerinde yogunlastirilan arastirmalar sonucunda
anne karninda basladigi dusunulen olusumlarin sonradan da devam ettigini, bu gruplarin kontrolsuz cogalmalirinin kanser, depresyon gibi hastaliklara yol actigini buluyorlar. (Bu konu ile ilgili cok guzel bir aciklama var buradan okuyun lutfen, methyl guruplar 'bireysel olusumumuzun' en onemli faktorlerinden, gereksiz veya tamami zararli diye bir kaniya kapilmayin lutfen.)

Methyl guruplar DNA'mizdaki genlere disaridan yapistigi icin de konuyu 'epigenetics' adi altinda incelemeye karar veriyorlar :-) {Sorunuz Ozlemaki: epi = ustunde, disinda :-))) Yani 'genustu' gibi bir anlami var!}

Neyse sekerlerim, bu kadarla kalmiyor konu tabi ama kisalta kisalta boyle yapabildim, zira biraz okumak lazim cunku konu gercekten ilginc ve cetrefilli :-)

Bu iki bilim adami kafayi iyice takiyorlar bu hipotez uzerine ve zamanla, calismalar ve veriler cogaldikca yepyeni bir dal olusuyor, 'davranis epigenetigi' diye! Yani ninelerimizden sadece sac rengini degil, onlarin cocukluklarinda yasadiklari herhangi bir travmanin etkilerini de kalitimsal olarak miras aliyoruz hipotezini kanitlamaya calisiyorlar!

Yapilan yuzlerce deneyden sonra (genetik yapisi bize cok bezeyen fareler uzerinde yapilan deneylerle), dogduktan sonra ilgi ve sevgiyle buyutulen yavrularin methyl guruplarinin dusuk oldugu goruluyor veya tam tersi durumda methyl gurubu sayisi yukseliyor. Kotu yetistirilmis fare yavrulari ilgili fareye verildiginde bu olusum azaliyor. En son olarak da ilgisiz farenin yavrularina methyl guruplarini azaltacak bir ilac vererek duzeltebildiklerini kesfediyorlar.

Butun bu arastirmalardan sonra 2008 yilinda insanlar uzerinde olcumler yapiyorlar ve goruyorlarki depresif, intihara egilimli, savas bunalimi yasamis veya cocuklugunda travma gecirmis kisilerde (oksuzler dahil), methyl olusumu diger normal ailelerde  yasayan insanlarin methyl olusumlarindan daha cok. Simdilerde bu olusumu insanlarda azaltmak icin ilac uretilebilirmi onu arastiriyorlarmis. Halihazirda piyasada kullanilan depresyon ilaclarinin ne kadar zararli ve cogunlukla etkisiz oldugunu kabul etmisler. Beslenme seklimizin, aliskanliklarimizin yani yasam tarzimizin vucudumuzdaki methyl olusumlarini dogrudan etkiledigini gozlemlemisler fakat bebegin embriyo halindeki olusumu sirasinda belirleyici ve cok onemli etkileri olan bu guruplarin, hamilelik ve dogum sonrasi buyume sirasinda saglikli seviyede tutulmasinin sonradan gelen dis etkilesimlerden cok daha guclu ve kalici oldugunu tespit etmisler.

Simdi isin en onemli kismina geliyoruz:

Frances Champagne (assoc. prof. in Columbia Universitesi) ayni zamanda bir anne olarak sunlari yazmis:
"Bir anne olarak kendi isimden ogrendigim en buyuk sey stresin annelik uzerinde buyuk etkisi oldugudur.
Hayvanlarda surekli gozlemledigimiz sey insanlar icinde cogunlukla dogru. Herseye kafa takip herseyi dert etmek cozum degil, aksine kendi psikolojimizi etkilerken ayni etkileri bebegimize de geciriyoruz. O yuzden, sevgi dolu sozler, dokunuslar, cocugun stresini azaltacak hareketler beyin gelisimi uzerinde cok etkilidir..."

Anne sevgisinin cocuk uzerindeki etkisi yeni duyulmus birsey degil! Fakat bunun genetik olarak yerlesip kalitsal olarak tasinabilir oldugu yepyeni bir olgu ve ciddi ciddi arastiriliyor. Methyl guruplari ile oynayarak hayvanlar uzerinde kanserin tedavi edildiginden bahsediliyor hatta bazi bilimsel yayinlarda bu sekilde tedaviyi insanlar uzerinde kullanan doktorlar bile var deniliyor, boyle olunca aklima ister istemez senelerdir duydugumuz 'kanserin ilaci moral', yuksek moralle kanseri yenebilirsin', 'pozitif olunmasi lazim' gibi laflar geliyor!

Etrafimizda uzulecek, dert edecek, kahrolunacak, cok sey var fakat sunu bilimsel olarak biliyoruz ki bir tatli gulus, bir buse, bir guzel soz bir adet (gereksiz) methyl yok etse kardir :-)))))

Bu da Basak'ca bir anneler gunu yazisi oldu :-) Butun anniskolarin anniskolar gunu kutlu olsun efenim :-)







Ozel not: 
Konu karisik ve daha detayli, yazinin asil kaynagi Discover Dergisi Mayis 2013 sayisinda cikan, Dan Hurley'e ait bir yazidir. Konu ile ilgilenenler icin konu basliklari sunlar olabilir:
-DNA Methylation
-Behavioral Epigenetics
-Trichostatin A treatment
-'Epigenetic programming by maternal behavior - Nature Neuroscience Journal -JUne 2004

- http://www.genome.gov/27532724 (cok sade bir dille anlatilmis, tavsiye ederim :-)


15 yorum:

  1. Sevgili arkadaşım çok ilginç bir makale paylaşmışsın çok ilginçmiş itiraf ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Begenmene sevindim canim, seversin sen boyle detaylari :-)))

      Sil
  2. İlgiyle okudum. gerçekten Bolat'ın da dediği gibi bana da oldukça ilginç geldi hiç böyle düşünmemiştim. Oldum olası sevginin gücüne hep inanmışımdır. Daha henüz hiç bilemediğimiz neler vardır kim bilir.
    Tüm anne ve anne adaylarına sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makalenin tamamini maalesef bulamadim internette Nihat bey, gercekten cok ilginc bir konuydu, guzel zamana denk geldi :-) begenmenize cok sevindim :-)

      Sil
  3. yavrum benim basak yazarsa boyle yazar operim, severim methlyini alirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen seversin boyle konulari zaten!
      Bu arada 'methylini alirim' lafini resmi olarak blog literaturune katmis bulunuyorsun, bundan sonra ki cesitlemeleri diger katilimci arkadaslardan bekliyoruz! LOL

      Sil
  4. bu epigenetics var ya garanti biz Giritliler de tavan yapmış bi mesele.
    bu adamlara yazalım Başak, gelsinler incelesinler yeminle çok malzeme çıkar bizden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yaziyi yazarken aklimda hep sen vardin :-)

      Sil
    2. ama belli ki! direkt malzemeyim agapi mu.

      Sil
  5. hayır çok heyecanlanıyorum. sanki bu mesele sondajlanırsa hani o "omen" ortadan kalkar gibi geliyo. çok acayip, çok ilginç bir konu bu!

    YanıtlaSil
  6. aaa enteresanmış... düşünüyorum şu an derinlere daldım sanırsam, çıkınca görüşürüz ;) sağol

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ozledik hamfendi! Senin methylin tavan yapmis durumda farkindayim ama kendi haline biraktim...kasten, bilerek! Haberin olsun :-)

      Sil
  7. Çok ilginç bir yazı. Böyle bilimsel makaleler okumak için İngilizcem yeterli olsa keşke diye düşündüm.

    Bilimsel bir yaklaşımla değil, benim anne olarak tespitime gelirsek: anne ne kadar gergin olursa çocuklar da o kadar hassas, alerjik, ota boka ağlayan (affedersin) arıza tipler oluyor.
    Bana diyorlar ki "sen ne güzel çocuklarınla geziyorsun, bizimkiler hayatta durmaz!"
    İşte bu noktada dur bakalım: sen problemi çocukta arıyorsun ama problem sendeeee:) Sen çocuğu gezmek için yanında fazlalık, ayak bağı olarak görürsen zaten bunu gerginliğinle, stresinle çocuğa geçiriyorsun, eee o çocuktan ne beklersin ki!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katiliyorum, bir de su yonu var bu gezme tozma isinin, cocuklar zaten eskisi gibi sokakta buyumuyor, ev gezileri bile yok ki yasiti cocuklarla oynasin etsin, disari bir yere gidince deliriyor cocuklar, ustune bir de gezmeye gidilince tatil havasina giriyor ebeveynler, yanindakiler saksi ya, oyle dursun ugrasmasin onlarla :-) Yok doktun, yok ziplama, yok kaybolursun, dusersin, ustunu kirletirsin derken daha cok kuduruyor veletler :-) Benim annem cok titiz bir kadindi mesela ama biz gezmeye gidince bir sey yapsak guler gecerdi, 'iyice hallolduk, eve gidince paklaniriz napalim' der umursamazdi, bu tur yaklasimlar haliyle rahatlik getiriyor cocuga. Ustune cocugunu dedigin gibi fazlalik olarak gorursen ne sana yarar ne oglana....gundemden uzaklasilacak gibi degil ama iyi geldi biraz kafa dagittim, iyiki gec gordum yorumunu :-)

      Sil