5 Ağustos 2010 Perşembe

Bize yardima gelen teyzeler.

Bizim evde onlara 'temizlikci' denmezdi, 'gundelik kadin' hic denmezdi. Hani laf arasinda temizlik gunumuzden bahsederse annem, 'Fatma Hanim gelecek, bu hafta cok isimiz var...' gibi konusurdu. Ben kendimi bildim bileli onlarin hepsi bizim ailenin bir parcasi oldular. Onlar bize yardima gelirlerdi, temislige degil.
Ilk hatirladigim Cemile teyze. Istanbulda oturuyorduk o zaman, ben de anneme bakip 'cemile hanim' diye seslenirmisim ona. Boyle uzun boylu, guclu kuvvetli, bosnak guzeli bir kadindi. Cok iyi hatirliyorum, hani birinci cemre dustu filan derlerdi ya? ben Cemile teyze biryerlerden dusuyor sanirdim. Bazen onlara oturmaya giderdik, salonun bir kosesinde perdeyle kapatilmis bir duvar oyuntusunun icinde yuklugu vardi Cemile teyzenin, boyle yer yataklari, bohcalar, yorganlar filan ust uste orada durudu. O zamanlar dinledigim bir masal vardi (simdi hatirlamiyorum bile) kiz aslinda prensesmiste onun prenses oldugunu anlamak icin kirk kat yatagin altina bir fasulye tanesi konmusta, falan filan, ben iste annemler sohbete dalinca elimi yuklerin arasina sokar o fasulye tanesini bulmaya calisirdim. Cok denedim ustune cikmayi ama, nafile :-) Cemile Teyze birtaneydi, Banu dogunca ilk banyosuna o gelmis (anneannem neredeydi acaba?) yikamis paklamis, annemi yalniz birakmamis. Oyle yakindik onlarla.
Sonra Yalova'ya tasindik, Fatma teyze girdi aileye. Detaylar ayni, kocasi hayirsiz, iki oglu var falan filan. Inanilmaz sakin, inanilmaz yumusak basli bir kadindi, bir de acaip guzeldi, ben anneme 'ne guzel kadin yaaa' deyip dururdum annem de 'ruhu da guzel onun' derdi hep. Sonra ben Kibris'ta okumaya basladim. Annemler de benimle beraber oraya tasindiklari icin Fatma teyzeyi ancak yaz tatillerinde gorur olduk. Sanirim vefat etti, ama annem coooook iyi bir gelini oldugunu, ona coooook iyi baktigini soyledi, nur icinde yatsin sekerim benim. Simdi bizim Ayse'miz var. Evin kizi diyoruz ona, yani ufacik tefecik ama atom karinca gibi, Ayse teyze. Ben burada yasadigim icin ve ondan evvelde Istanbul'da oldugum icin cok sik gorusemedik ama diyorum ya annemin can yoldasi gibi. Bu gittigimde, tutup tutup optu beni. Yasini gostermeyen, zehir gibi bizdirik insanlar vardir ya aynen oyle iste Ayse teyze. Ben mesafeden dolayi hala Ayse teyze diyorum ama Banu ve annem Aysecik diyorlar ona. Dunya tatlisi bir insan.
Nereden mi cikti bu nostalji, dun sabah 5'e kadar ev temizledim de ondan. Calismak bir yana, iki kisi ev arkadasi olucaz diye iki oda ev ararken bu dublex evi bulup, apar topar tasininca, basement'la beraber uc katli ev + bahce uzerine haftada 6 gun is beni biraz yoruyor! Viken bey eve tanimadigi adami sokmuyor, ben de her seferinde arkadasliktan men etme kavgasi cikarmaktan bunalip, paper towel ve 409 ile yapilmis bir temizlige niye 200 dolar para vereyim deyip, adam tutmak yerine kendimi boyle sabaha kadar didinip helak ediyorum. Her temizlik bu kadar uzun surmuyor tabii ama festival ekibi bizde kalinca evde 5 erkek iki kiz toplam 7 kisi olunca ve bu insanlar bir hafta boyunca her gun evden dus alip saat 8'de cikip, aksam 10-11 arasi eve girince, kogus sistemi yerle bir oldu. Haber yolladim, Aysecik buraya gelsin, benle kalsin diye, dizlerine vura vura 'vah yavruum, yakin olsa bir an dururmuyuum...' diye dovunmus :-)

Takdir ediyorum: full time calisip, evini cicek gibi tutabilenleri, uzerine birde evlenip cocuk yapabilenleri, onun uzerine bir de okumaya devam edip ihtisas yapabilenleri, butun bunlarin yaninda bir kac cesit hobi edinip, sosyal olabilenleri..... Yok abi, ben haftada bir kere silah zoruyla ev temisliyorum, haftada bir gun laundry yapabiliyorum. Ayda iki kere bahceyle ugrasip, haftada bir gun yemek; ac kalmamak icin, baska bir gun eglence icin yemek pisiriyorum. Senelerden sonra edindigim (coook sevdigim , en iyi dostum) 'erkek' ev arkadasimdan sonra evlenmekten vaz gecmis, arada kalmaya gelen kuzenim den sonra da(15 yas) cocuk ihtimalini tamamen tedavulden kaldirmis bulunuyorum. Butuuuuun bunlarin disinda aksatmadan surdurdugum, vaz gecemedigim tek hobim 'KITAP OKUMAK' ve ben onu da kaybederim korkusu ile tuvaletten, is yerine kadar buldugum en ufak arada okuyarak, su yogun hayatimda sarildigim bu biricik yasama sevincimde sahip cikiyorum .

Su anda, tek kadeh raki koymus, amerikada bulunabilecek en organik, gercekten seftali kokan seftalimi yanina meze yapmis, kis temizligi (biraz erken de olsa) yapilmis mis kokulu evimde keyif yapiyorum. Aslinda hobilerin arasina blog takip etmek de eklenebilir. Yaz bitene kadar denize gitmek de eklenebilir, o kadar da bos yasamiyorum yani :-) Yeni misafirler ayin 11'den sonra geliyor, cumbuse devam.... Allah sevdiklerimi benim yanimdan eksik etmesin, varsin bok icinde yasayalim (yani cok mecbur kalirsak! lafin gelisi!) ama sevdigim insanlar, beni sevenler hep etrafimda olsun. Amin! hehehehehehehe dua gibi oldu ama guzel oldu.

3 yorum:

  1. Bizde de teyzeydi, ablaydı, dosttu, arkadaştı. Bugün en sevdiğim dostlarımdan biri bir arkadaşımın evinde yaşarken (Bodrum kitabım sende var mı bilmiyorum, orada bahsetmişimdir) evi temizlemeye gelen sevgili Tamame'ciğimdir. Ne güzel dosttur, ne keyiftir onunla birlikte olmak.

    YanıtlaSil
  2. Var Tijencigim, olmaz olur mu Turkiye'den senin kitaplarini almadan gelirmiyim hic. Bulamadigim iki tanesi de yolda 11'den sonra geliyor :-)
    Can yoldasi teyzeler konusunda ayni fikirde oldugumuz icin cok mutluyum cunku biliyorum bizim gibi dusunmeyen, bizim kadar sansli olmayan bir suru insan var etrafta. Nice mutlu dostluklara...

    YanıtlaSil
  3. Hani yeni yazılar? Her seferinde aynı yazıyla karşılaşıyorum epeydir.

    YanıtlaSil