Kimsenin seyretmedigi 'Pazar Konseri' programlariyla baslayan klasik muzik sevgim icin, bu ve benzeri programlarla ufkumuzu acan biricik TRT icin, bu tur programlari ciktigi zaman kanal degistirmeyen (TRT1 doneminde televizyonu kapatmayan :-) ) babam icin bu yaziyi yaziyorum. Belki de Orhan Boran'li dakikalar, Ucan Kaz Nil veya Clementine, pazar sinemasi gibi programlar yuzunden bizim hic 'bunaltici hafta basliyor' sendromlarimiz olmadi. Sirf bu yuzden TRT bizim icin apayridir ve ben (sahsen) bir TRT COCUGU oldugum icin gurur duyuyorum. Banu'da oyle, kitap sevgisini ablasindan, filim ve klasik muzik sevgisini de ablasinin TRT askindan kazandigina eminim :-)
(bu video http://www.youtube.com/user/cOnchashome dan kopya edilmistir)
19 Aralık 2010 Pazar
11 Aralık 2010 Cumartesi
Gul seysi! Gullu sey! Gullu cay ve ihlamur sekeri!
Karisik bir baslik degil mi? Benim
hayatimda ne basit ki zaten!!! Bu yaz basi baslayan gul toplama macerami hatirlatayim; nahceden topladiklarim, halka acik alanlardan gizlice tirtikladiklarim, annemin 'sen beceremezsin, ben gelince yaparim; direktifleri uzerine hergun ise giderken kopardigimiz gullerin diplerini kesip eve gelince cam kavanoza koyuyordum. Uzerine organik seker dokup, buzdolabina istif yapiyordum buyuk bir hevesle. Annisko'da bu arada benim gullerin cope gitme yuzdesi yuksek oldugu icin ama bunu bana soyleyerek kalbimi kirmak istemedigi icin (bir de anneannem gulleri bu sekilde dolapta bekletip recel yaptigi icin olsa gerek) her ihtimale karsi diyerek bana bir kavanoz gul receli hazirlamis. Herneyse bende ki inat daglari deler, ben sabirla biriktirdim, annem de dedi ya buzdolabinda bisey olmaz diye oylece unuttum gulleri ben. Gecen gun buzdolabi temizligi sirasinda b ir baktim benim gullerin bazilari kurumus (heralde seker gelmedi oraya!) alttakiler kararmis, bazilari hala ilk gunku renginde filan, kavanozlari elimde cevirirken kiyamadim aylarca sabirla toplayim, yikayip, kesip, sekerledigim yapraklara. Batti balik yan gider diye doktum hepsini nakir tenceremin icine (cok bilirim ya!!!) biraz da su baslattim kaynatmaya. Evi mis gibi gul kokusu sardi, baktim hemen koyulasti (o kadar sekeri bana da koysam karamel olurdum zaten!) bir tadina bakiim dedim, evet, tadi harika ama gul yapraklarinin naylondan farki kalmamis! Suzgecle alip hepsini attim, basladim suyunu kaynatmaya, elimde derece var gullu sert seker yapicam! Ya bilmiyorum buna deli cesareti mi derler, acemi salakligi mi derleer, neyse bu bendeki yeni seyler kesfetme konusundaki kesin inanc, bilmiyorum!
Herneyse sonuc olarak, baktim 300 dereceye cikmiyor, kavanoza doldurdum, koydum kenara, soguyunca bala benzedi, 'eh! bu da birsey' diye boburlendim. Ertesi gun sekerlesmis bir kutle olmustu balim! Bugun kaynattim, tepsiye doktum, spatula ile karistirmaya basladim, hani bekliyorum belki agda gibi olur, elimde yuvarlayip pudra sekerine bular, gul sekeri diye gezinirim ortalikta! I-ih! Karistirdiktan sonra resimde gorulen renge dondu ve ayni 'maple sugar' a benzedi!
Bu kadar cabadan sonra, en azindan cayima gul tadi verecek birsey edindim! Boyum uzadi! Inat ettim atmayacagim diye ya, olsun! Atmadim, elbet baska yerler bulurum kullanmak icin ne biliim!

Herneyse sonuc olarak, baktim 300 dereceye cikmiyor, kavanoza doldurdum, koydum kenara, soguyunca bala benzedi, 'eh! bu da birsey' diye boburlendim. Ertesi gun sekerlesmis bir kutle olmustu balim! Bugun kaynattim, tepsiye doktum, spatula ile karistirmaya basladim, hani bekliyorum belki agda gibi olur, elimde yuvarlayip pudra sekerine bular, gul sekeri diye gezinirim ortalikta! I-ih! Karistirdiktan sonra resimde gorulen renge dondu ve ayni 'maple sugar' a benzedi!

Bu kadar cabadan sonra, en azindan cayima gul tadi verecek birsey edindim! Boyum uzadi! Inat ettim atmayacagim diye ya, olsun! Atmadim, elbet baska yerler bulurum kullanmak icin ne biliim!
4 Aralık 2010 Cumartesi
Pompom'un ilk agaci ve ilk hediyesi!

Ugrasacak isimiz yok, kus'a sardik! Sakin sakin kafesinde oturan bir kanarya nasil azdirilir yakin zamanda ders verebiliriz. Ben kesin hayvani kendime benzeticem, onume gelen seyi yedirmeye calisiyorum. Banu yumurta sarisiver dedi, kafesi kokutur diye gidip yumurtali kraker aldim, bir tarafta o asili, obur tarafta salkim seklinde baska bir tohum asili. Yemligi yem dolu, yerde ayri olarak, ya yesillik, ya elma ya da kuslari otturen baskabir cesit yem tabagi duruyor! Allah'tan kendisi akilli, kus beyinli olan benim, deli gibi yiyecekle dolduruyorum hayvanin etrafini.

Herneyse, biz kendisini disari alistirmaya, kolumuza elimize konmaya alistirmaya calisiyoruz, kafesine girip cikmayi ilk gunden becerdi, arada dizimize filanda konuyor, cikarlar soz konusu olunca omuzuma da cikiyor ama en buyuk eglencesi saksilarin icinde eselenmek! Butun cicekler o disaridayken ortuyle kapli, saksilarin toprak kisimlarini ortuyoruz ama bizdirik oradan buradan didikleyecek bir toprak parcasi buluyor!

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)