26 Mart 2010 Cuma

Bahar geldi.


Insan doga ile ic ice yasayinca farkediyor mevsimlerin guzelligini. Ben Istanbul'da yasarken, sehir hayatinin gumburtusu icinde ancak vapura bindigimde eger disarida oturabiliyorsam anlardim baharin geldigini. Kocaman gulumser, ise gidisleri ve is cikislarini iple cekerdim sirf vapura binicem, ayaklarimi uzaticam donus yolunda bir de sigara icicem diye. Burada isler daha farkli, ormanin icinde yasadigimiz icin ilk tomurcuk, ilk cicek, ilk sinek derken adim adim izleyebiliyor insan baharin gelisini. Butun mevsimleri film gibi seyretmek mumkun, eger biraz doga sevginiz varsa. Ben bir gun ise giderken dusen sararmis bir yaprak gormustum, o kadar heyecanlanmistim ki sonbaharin resmi baslangicina tanik olmus gibi hissetmistim kendimi! Ise gidince, Amerika'li bir arkadasima bu tecrubemden bahsedince, hic sasirmamisti, "aaaah, sonbaharin ilk dusen yapragini gordun ha, kis geldi bile..." diye gayet siradan bir cevap vermisti ama ben kendimi bir sekilde bu 'ilk dusen yapragi gorenler' gurubunda hissetmistim. Lafi cok uzatmaya gerek yok, bu yazinin resmi benim bahcemin ilk cicegi! Aslinda rengi pembe ama nedense makine mor olduguna karar verdi ve oyle cekti, bu sahane hanimdan birsuru var bahcemde ama digerleri henuz buyume asamasinda :-) Bu sabah uzerilerine kar yagdi (Mart ayi iste!) onumuzdeki hafta soguktan biraz titreyecekler ama doganin oyle bir dengesi varkli, bu tur mevsim inis ve dikislarinin bile onlara bir sekilde faydasi oldugunu dusunuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder